Testisler bebek anne karnındayken ilk olarak karın arka duvarında oluşurlar. Daha sonra hormonal ve mekanik faktörlerin etkisiyle kasık bölgesine ilerler ve kasık kanalından geçerek yumurta kesesine (skrotum) ulaşırlar. Bu süreçte herhangi bir aksama olursa, testis ilerlemesi gereken yolda geride veya normal olmayan bir pozisyonda kalırsa ve torbaya yerleşemezse buna “inmemiş testis” denir. Bu durumda testis kese içerisinde hissedilemez. Kanalda kalıp vücut sıcaklığına maruz kalan inmemiş testislerde spermlerin üretiminde bozukluklar ortaya çıktığı deneysel olarak gösterilmiştir. İnmemiş testisli hastalarda yirmili yaşlarda testis kanseri görülme olasılığı nispeten artmıştır. İnmemiş testisli hasta torsiyon (testisin kendi etrafında dönmesi) bulgularıyla da gelebilir. Çocuğunuzun testislerinden biri veya her ikisi birden yerinde yoksa veya şüpheniz varsa mutlaka bir çocuk cerrahisi veya çocuk ürolojisi uzmanına başvurun. Gerçek inmemiş testisi olan hastaların 1 yaş civarı tedavisi planlanmalıdır.
Gün içerisinde bazen torbada olan, bazen yukarı kaçan testislere retraktil testis denir. Ayrıca utangaç testis veya asansör testis diye de adlandırılabilir. Retraktil testiste kasık kanalında bulunan testis elle çekilerek torbaya herhangi bir gerginlik olmadan indirilebilir ve testis torbada bir süre kalır (yaklaşık 10 saniye kalması yeterlidir). Retraktil testis, testise tutunan kremaster kasının fazla aktif olmasına bağlıdır. Ergenlik döneminde kremaster refleksi azalır ve retraktil testis çoğunlukla kendiliğinden düzelir. Dolayısıyla retraktil testis tanısı alan hastanın düzenli aralıklarla takip edilmesi yeterlidir. Ancak takibinde testisin zamanla daha az süre torbada kaldığı, artık torbaya rahat indirilemediği, boyutunun küçüldüğü farkedilirse cerrahi tedavi planlanabilir.
Fetüsün anne karnında gelişimi sırasında testisler veya yumurtalıklar böbreklerin yakınında oluşur. Bebek gelişirken testisler de karnın alt kısmına torbalara (skrotuma) doğru hareket eder. Bu esnada karnın iç kısmını kaplayan zar tabakası da testise yapışır ve testisle birlikte bir kese gibi torbalarına doğru iner. Bu kese prosessus vajinalis olarak bilinir. Kız bebeklerde de rahmin yuvarlak bağının kasığa inmesiyle benzer durum oluşur.
Hem erkeklerde hem de kızlarda doğuma yakın bir sürede prosessus vajinalis kapanır. Böylece karın boşluğu ile kasık arasındaki herhangi bir bağlantıyı kalmaz.
Ancak kesenin kapanması gecikirse veya hiç kapanmazsa fıtık haline gelebilir. Karın içi organların (bağırsaklar, yumurtalıklar gibi) bu kese içine girmesi ile kasık fıtığı oluşur.
Kasık fıtığı, ağlama, ıkınma veya kasılma sırasında kasık bölgesinde beliren şişlik olarak görülebilir ve bebek rahatladığında küçülebilir veya kaybolabilir. Kasık fıtığı daha çok erkek yenidoğanlarda ve daha çok sağ tarafta görülür.
Kasık fıtığının tek tedavisi cerrahidir. Açık veya laparoskopik olarak opere edilebilir. Prematür ve ek hastalığı olan bebekler dışında genelde günübirlik olarak yapılır.
Prosesus vajinalis tam kapanmaz, aralık kalırsa, ıkınma manevralarıyla karın içi organların değil de yalnızca karın içindeki bağırsakların arasındaki suyun torbaları doldurmasına denir. Su fıtığı her 100 erkek yenidoğanın altısında görülür. Torbalarda ağrısız şişlik olarak farkedilir. İki yaşına kadar kendiliğinden gerilemesi beklenir. Ancak su fıtığı çok büyük ise ve testise zarar verebileceği düşünülüyorsa daha erken de ameliyat kararı verilebilir. Bu hastalarda iğne ile sıvıyı boşaltma işlemi asla yapılmamalıdır çünkü şişlik tekrarlar ve boşu boşuna testiste enfeksiyon riski yaratır. 2 yaşına gelen çocukta hala torbada şişlik devam ediyorsa opere edilir.
Copyright @ Op.Dr.Asudan Tuğçe ÇİL - Designed By Dokuz Adworks