5 yaşını doldurmuş çocukların istemsiz olarak uyku sırasında idrar kaçırmasıdır. Gece uykularında olabileceği gibi gündüz uykularında da görülebilir. Ardışık en az 3 aydır devam ediyor ve ayda en az bir gecenin ıslak geçiyor olması önemlidir. Yatak ıslatma problemi çocuklar arasında oldukça yaygındır. 10 yaş altındaki her 100 çocuğun yaklaşık 5 -10’unda görülmektedir. Erkek çocuklarda, kız çocuklara oranla biraz daha sık görülmektedir. Çocuğun uyku esnasında, istemsiz bir şekilde iç çamaşırını, kıyafetini ya da bulunduğu yeri ıslatacak kadar idrar kaçırması en belirgin şikayettir. Çoğu zaman aile çocuğun uykusunun ağır olduğunu anlatır. Ancak gece alt ıslatmaya, alt üriner sistem bozukluklarına işaret eden şu şikayetler de eşlik edebilir; gündüz idrar kaçırma, çok seyrek veya çok sık tuvalete gitme, acil tuvalete gitme hissi, işemeyi ertelemek için bacaklarını çaprazlama, genital bölgeyi elle bastırma, dans eder gibi çeşitli manevraları yapma, kesik kesik işeme, işemeyi başlatmakta zorluk, işemeyi başlatmak için karın kaslarını kasarak ıkınarak işeme, işeme sonrası damlatma, işeme sonrası mesaneyi tam boşaltamama hissi, zayıf akımlı işeme, işeme esnasında veya sonrasında genital bölgede oluşan ağrı (pelvik ağrı)… Alt ıslatmanın altında yatan sebebin belirlenebilmesi için; önce fizik muayene yapılır. Aile öyküsünün, günlük sıvı alımı, mesane- bağırsak alışkanlıkları, eşlik eden diğer hastalıklar ve şikayetlerin dikkatlice sorgulanması gerekir. İdrar tahlili yapılır. Mesane ve böbrekler için radyolojik görüntüleme tetkikleri (genelde ilk olarak detaylı üriner sistem ultrasonu) planlanır. Altta yatan sebep bulunduktan sonra hızlıca uygun tedaviye başlanmalıdır. Yatak ıslatma şikayetine eşlik eden kabızlık, diş sıkma, uyku apnesi gibi diğer sağlık problemleri varsa çözümlenmelidir. Günümüze kadar tedavide idrar alarm cihazı, uykuda idrar üretimini azaltan veya mesane kasılmasını azaltan ilaçlar kullanılırdı. Günlük alışkanlıkların değerlendirilip düzenlenmesi önem arz ederdi. Günümüzde pelvik taban kas rehabilitasyonu da tek başına veya diğerleriyle kombine edilerek güncel tedavi protokollerinde yerini almıştır.
İdrar tutmayı kontrol eden kas gruplarının eğitilmesi ve sağlıklı çalışmasını destekleyen rehabilitasyon yaklaşımıdır. Terapi seansı; duruş ve tuvalet postürü eğitimini, beslenme ve egzersiz önerilerini, çeşitli manuel terapi, solunum egzersizlerini kapsar. Tedaviye yardımcı olarak Biofeedback ve nöromodülasyon uygulamaları da kullanılmaktadır.
Tedavi edilmeyen veya tedavisi geciktirilen çocuklarda; özgüven kaybı, öfke ve uyumsuzluk, utanç ve suçluluk duygusu, başarısızlık duygusu, kendisini yaşıtlarından geride hissetme, mahçup ve yetersiz hissetme, kendini sosyal hayattan soyutlama ve içine kapanma görülebilir.
Gündüz idrar kaçırma, çocuk uyanıkken kontrol edemediği idrar kaçağıdır. Bu, damla damla da olabilir, bulunduğu yeri ıslatacak kadar da. Gündüz/ uyanıkken alt ıslatma, kızlarda erkek çocuklara göre iki kat daha yaygındır. İlkokul çağındaki çocuklar arasında yaygındır.
Aşırı aktif mesane; ani, kontrol edilemeyen bir idrar yapma dürtüsü ile tanımlanan, yaygın bir alt üriner sistem bozukluğudur. Çocuğun çok az idrarı olmasına rağmen ani idrar yapma hissi duyar. Çiş yapma sıklığının artmıştır ve küçük miktarlarda işemeler oldukça tipiktir. Gün içerisinde idrar kaçırmalara neden olabileceği gibi gece uykuda alt ıslatmaya da neden olabilir. Nadiren hapşırırken veya gülerken de idrar kaçırabilirler. Çocukların sürekli alt ıslatma kaygısı yaşamaları ve sürekli tuvalete gitme istekleri, çocukları sosyal ve duygusal gelişimlerini olumsuz etkiler.
Nörojen mesane, mesane ve beyin arasındaki yol boyunca sinirlerin düzgün çalışmamasından kaynaklanan bir durumdur. Nörojen mesane çoğunlukla doğumsaldır. Örneğin; spina bifida (myelomeningosel), sakral agenezi, anal atrezi ile doğan veya serebral palsisi olan bebeklerde genellikle mesanenin çalışmasıyla alakalı sorun vardır. Hayatın sonraki evrelerinde görülebilen, beyin hasarı veya mesane sinir hasarına yolaçabilecek; Alzheimer hastalığı, beyin veya omurilik tümörleri, multiple skleroz, Parkinson hastalığı, Spina bifida gibi omuriliği içeren doğum kusurları, inme ve omurilik yaralanmaları da nörojen mesaneye yol açabilmektedir. Nörojen mesaneli hastalarda, idrar hissini azaldığından mesane sızıntı şeklinde idrar kaçırabilir. Buna bağlı olarak, olması gerekenden daha az mesane kapasitesi görülebilir. Mesane idrar yaptıktan sonra bile tamamen boşalmayabilir. Mesanede idrar kalması, idrar yolu enfeksiyonu riskini artırır. İdrar mesanede veya böbreklerde çok uzun süre kaldığında enfeksiyon oluşabilir. Sık idrar yolu ve böbrek enfeksiyonları zamanla böbrek yetmezliğine yol açabilir. Takip ve tedavide temiz aralıklı kateterizasyon, antikolinerjik ilaçlar, mesaneye Botulinum A toksini enjeksiyonları, mesane büyütme (büyütme sistoplasti) uygulanabilir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri ve pelvik taban rehabilitasyonuyla çocukların; mesane doluluğu hissi artabilir, dışarıya işediği çiş miktarı artabilir, dışarıya işediği miktar arttıkça TAK sayısında ve TAK’tan gelen idrar miktarında azalma olabilir, bağırsak hareketliliği düzene girebilir, kaka kaçırmaları varsa kaçırmaları azalıp ortadan kalkabilir.
Kabızlık çocuklarda oldukça sık görülen bir sağlık sorunudur. Bağırsak hareketlerinin yavaşlaması ve/veya çıkan kakaların parça parça, sert ve kuru/katı olması durumu olarak tanımlanmaktadır. Kabızlık şikayeti olan çocuklarda genellikle tekrarlayan karın ağrıları ve/veya dışkılama esnasında makat ve çevresinde ağrı şikayeti de gözlenmektedir.
Kabızlık yaşayan çocukların birçoğu kaka kaçırma şikayeti de yaşamaktadır. Çünkü kabız çocuklarda sertleşen ve kuruyan kakalar, kalın bağırsağın son kısmında birikir, yeni kakaların geldiği hisseden duyunun azalmasına sebep olur. Çocuk, kakasının geldiğini hissetmeyerek daha yumuşak kıvamda olan yeni kakaları kaçırır. İç çamaşırında bulaşma şeklinde görülen lekelenmeler veya kaka parçaları görülebilir.
Kronik kabızlık, genetik yatkınlık, anüsteki kas kontrolünün kaybolması, nörolojik hastalıklar, anüsün doğumsal anomalileri, dışkının tutulması, tuvalet fobisi, psikolojik travmalar, tuvalet eğitimindeki sert ve aşırı disiplinin olması, dikkat eksikliği/ hiperaktivite bozukluğu, gelişimsel bozukluklar, bilişsel ve zihinsen gelişim geriliği sayılabilir.
Copyright @ Op.Dr.Asudan Tuğçe ÇİL - Designed By Dokuz Adworks